Yaklaşık bir yıldır dünya genelinde etkisini gösteren korona, artık bize çok yakın. İlk defa duyduğumuz ve hala kafamızda soru işaretleri olan bu hastalık etkisini azaltmak yerine her geçen gün artırıyor…
Yaklaşık bir yıldır dünya genelinde etkisini gösteren korona, artık bize çok yakın. İlk defa duyduğumuz ve hala kafamızda soru işaretleri olan bu hastalık etkisini azaltmak yerine her geçen gün artırıyor.
Hastalığın ilk günlerinde öncelikle yaşlıların ve kronik rahatsızlığı olanların tehlike altında olduğu açıklandı. Bu açıklama geçerliliğini korumakla birlikte gördük ki koronanın herhangi bir yaş sınırlaması yok. Özellikle okulların açılması ile birlikte çocukların da test sonuçlarının pozitif çıktığını duymaya ve görmeye başladık.
Almanya’da Türkler’in yoğun yaşadığı NRW (Kuzey Ren Vestfalya) eyaletinde korona vakaları her geçen gün artıyor. Bu konuda şu konulara sürekli dikkat etmemizin önemli olduğunu düşünüyorum:
En mutlu günümüz en acı günümüz olmasın
“Düğünleri iptal edelim, nikahı yapın geçin.“ gibi bir öneride kimse bulunamaz. Gençler ve aileler yıllardır bu anı bekliyor. Mart ayından itibaren düğünlerini erteleyenler oldu ama koronanın bizimle bir müddet daha kalacağını fark edenler düğünlerini yapıyor artık. Düğün yapacaklara ve salon sahiplerine tavsiyem, yetkililerin berlilerdiği sayılara ve kurallara uymalarıdır. Düğüne davet edilenlerden de korona şüphesi olanlar kesinlikle düğüne katılmamalıdır ki en mutlu günümüz en acı günümüz olmasın.
Aman kimse duymasın
Çevremde korona hastalığına yakalananları duyuyorum. Çoğu, “Aman kimse duymasın!” diyor. Bu, çok yanlış bir söylemdir. Birincisi, bu hastalar veya yakınları ile temasa geçenlerin hastalığı kapma oranı çok yüksek. İkincisi, hastalık süresince arkadaşlarınızın ve yakınlarınızın size yardımcı olmaları, dua etmeleri, moral vermeleri ve hastalığı ciddiye almaları için haberlerinin olması gerekmektedir. Koronaya yakalanan kişiler, bunu saklamak için sarfettikleri çabayı hastalık öncesinde gösterseler idi, sanırım, vakalar azalırdı.
Toplu yerlerde isminizi yazın
Cami ve yeme içme gibi yerlerde isimlerimizin yazılması isteniyor, ama nedense ya yazmak istemiyoruz ya da telefon numaramızı vermiyoruz, ancak bu konu kendimiz açısından çok önemlidir: Bizde bir hastalık olmasa da pozitif olan bir hasta ile aynı ortamda bulunduğumuz anda, bize de bulaşma ihtimali yüksektir. Bilgilerizi tam verin ki, ihtiyaç anında size ulaşabilsinler.
Gençler! Bulaştırmayın!
Hastalık gençler arasında da yaygın olarak görülmeye başlandı ancak gençler genelde bu hastalığı hafif belirtiler ile atlatıyor. Gençler okulda ve dışarda gezerken sadece kendilerini değil, ailelerini de düşünmek zorundadır. Bir eve korona girdiği anda çok kısa sürede evdeki tüm bireylere bulaşabilmektedir. Bu nedenle, sevgili gençler! Siz, iki kere dikkat edin, hastalığı ailenize ve arkadaşlarınıza bulaştırmayın.
Plazma, tedavide çok önemlidir
Hastalığa yakalanan bir arkadaşımla konuştuğumda, eşine plazma tedavisine başlandığını ve bunun çok önemli olduğunu söyledi. Şu ana kadar koronaya karşı aşı ya da ilaç bulunamadı ama hastalığı atlatanların verecekleri plazma mevcut hastalara uygulandığında olumlu sonuçlar alındığını gördük.
Sonuç olarak ifade etmek gerekirse, korona bir müddet daha bizimle beraber gibi görünüyor. Kurallara uymak kendi açımızdan olduğu kadar ailemiz ve arkadaşlarımız için de çok önemlidir. Herkes açıklanan kurallara uyar ve bu hastalığı ciddiye alırsa vaka sayılarında azalma olacağına inanıyorum. Hastalanan ya da hastalık belirtisi gösteren vatdandaşlarımız daha dikkatli olsunlar ki başkalarına bulaşmasın.
Kalın sağlıcakla
M.Tarık Başören
Eğitim Uzmanı
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)